Bağlanma Stillerinin İlişkilere Etkisi

Bu yazımızda sizinle bağlanma stillerinin ilişkilere etkisini anlatacağız. İnsanların birbirleriyle kurduğu ilişkiler, ilk olarak ebeveynle ya da bireyin bakım vereniyle kurduğu ilişkilerle başlar. Bebek, doğduğu anda ilk olarak bakım veren kişi/kişilerle ya da ebeveyniyle doğrudan ilişki içerisinde olur. Bu ilişkiler, bireyin gelecekte yetişkinlikte kuracağı ilişkileri de etkiler. Bireyin ilk olarak ebeveynleriyle başlayan ilişkisi, birey için bir deneyim yaratır. Bu deneyimler birey için olumlu da olabilir olumsuz da. Ancak tüm bu deneyimler, kişinin sahip olduğu bağlanma stillerinde önemli bir rol oynar.

John Bowlby, Bağlanma Teorisi kuramcısıdır. Bowlby, bireyin bebekliğinden itibaren gelişmeye başlayan ve yetişkinlik dönemini de etkileyen 4 farklı bağlanma stili olduğunu söyler. Bu bağlanma stilleri, bireyin diğer insanlarla olan tutumu, düşünceleri, duyguları ve davranışlarını etkiler.

Bağlanma stilinin oluşmasını etkileyen en önemli faktör, güven duygusudur. Bireyin gerek kendisiyle kurduğu ilişkide gerekse başkalarıyla olan iletişiminde temelde güven duygusunun rolü büyüktür. Bireyin, çocukluktan itibaren ebeveynleri ile kuvvetli bir bağ kurmuş olması, arkadaşlık ilişkilerini de güven duygusuyla yaşar. Ancak ebeveyni ile sağlıklı bir ilişki kuramamış olan birey, sosyal çevresinde ya da romantik ilişkilerinde güvenli ilişki kurmada problem yaşayabilir. Özetle, bağlanma stilleri, bireyin ilişkilerde nasıl olduğunu ve kim olduğunu yansıtır.

Bağlanma Stilleri Nelerdir?
Bağlanma Stilleri Nelerdir?

Bağlanma Stilleri Nelerdir?

1- Güvenli Bağlanma:

Sosyal çevrede ve romantik ilişkilerde kendinizi rahat hissediyorsanız, yakın davranmaktan ve hem kendinize hem de iletişimde olduğunuz kişilere karşı güven duygusunu hissedebiliyorsanız, güvenli bağlanma stiline sahip olan birey olabilirsiniz.

Güvenli bağ oluşumu, bireyin bebeklik döneminden itibaren ebeveyni ya da bakım vereni tarafından fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının karşılanmasıyla, ilginin yeteri kadar gösterilmesiyle ve iletişimin kuvvetli olmasıyla gelişir. Güven duygusu, bebeklik döneminden itibaren başlayarak yetişkinlik dönemindeki ilişkilere yansıyarak süren bir duygudur. Güvenli bağlanma, bireyin ebeveyni ya da bakım vereni tarafından dengeli ve tutarlı bir ilişki içerisinde olmasıyla mümkündür. Birey güvenli bağlanma stiline sahip olduğunda kolayca yardım isteyebilir, empati kurabilir ve hem kendi duygularına hem de iletişimde bulunduğu insanların duygularına önem verir.

Yetişkin bireyin güvenli bağlanma stiline sahip olması sosyal çevresinde kendini güvende ve rahat hissederek ilişki kurmasına, açık bir şekilde iletişim kurmasına ve kendini net olarak ifade edebilmesine fayda sağlar. Sorunlar karşısında çözüm bulabilmeye odaklıdır. Güvenli bağlanma stiline sahip olan birey, partnerine karşı güven ve bağlılık hissiyatı içerisindedir. Kendisine ve partnerine karşı saygı ve sevgi göstermeyi amaçlar. Böylece partnerine karşı kısıtlayıcı davranışlardan uzak durur.

Kaçıngan Bağlanma
Kaçıngan Bağlanma

2- Kaçıngan Bağlanma:

Kaçıngan bağlanma stiline sahip olan birey, ebeveyni tarafından yeterli ilgi ve sevgiyi görmemiş, iletişimin az olduğu ortamda yetişmiştir. Birey, benlik algısını korumak için içine dönüktür ve çevresiyle iletişim halinde olmak istemez. Çünkü çocukluğunda duygularını ifade edebilmek için uygun ortamı bulamamıştır ve bu sebeple iletişim kurmanın öneminin ne olduğu konusunda yeterli bilgiye sahip değildir. Bireyin çocukluk döneminde kaçıngan bağlanma stiline sahip olması, ilişki yaşamaktan ve yardım istemekten kaçınmasına sebep olur.

Kaçıngan bağlanma stilini benimsemiş olan yetişkin birey, insanlar için iletişimim önemli olmasını reddederek direnç gösterir. Yakın ilişkilerden kaçınarak çevresindeki insanlara karşı olumsuz tutum ve davranışlarda bulunurlar. Sosyal ilişkilerde kendi hakkında iyi düşüncelere sahipken, çevresindeki diğer insanlara karşı olumsuz düşüncelere sahiptirler. Bireyselliğe önem verdiklerinden ötürü, kendi fikirleri çok daha değerlidir. Yalnızlığı tercih ederek sosyal çevrelerinin geniş olmasını istemezler.

Kaçıngan bağlanma stillerine sahip olan bireyler, romantik ilişkilerinde özgür davranmak isterler ve partneri için özgürlüğünü kısıtlamayı tercih etmez. Partneri ile rahat iletişim kuramadığı için, kısa süreli ilişkiler içerisinde bulunurlar.

Kaygılı Bağlanma
Kaygılı Bağlanma

3- Kaygılı Bağlanma:

Kaygılı bağlanma stillerine sahip olan bireyler, çevresinden yeterli sevgiyi görmemiş ve ihtiyaçları karşılanmamış çocukluk dönemi geçirmiştir. Etrafındaki kişiler tarafından güven duygusunu hissedemediği için kendisiyle ilgili şüpheye düşer ve bir olay sonrasında alacağı tepki hakkında endişelere sahip olur.

Bireyin çocukluk döneminde kaygılı bağlanma stiliyle yetişmesi, endişe ve güvensizlik duygularını yaşamasına sebep olur. Ebeveyni ya da bakım vereninden uzaklaştığı anda strese girerek huzursuz davranışlar göstermesine sebep olur. Kaygılı bağlanma stiline sahip olan birey, kaçıngan bağlanmaya karşıt olarak kendisini olumsuz, diğer insanları ise kendilerinden daha iyi görürler. Bireyin sahip olduğu benlik algısı olumsuzdur.

Sosyal ilişkilerinde kendilerinden çok etrafındaki insanlara güvenir ve etrafındaki diğer insanları kendisinden daha değerli görür. Kaygılı bağlanma stiliyle yetişen birey, ilişki yaşamak istemesine rağmen onaylanmayacağı, sevilmeyeceği gibi düşünceleri benimser.

Kaygılı bağlanma stiline sahip olan birey, romantik ilişkilerinde partnerine karşı çabuk bağlanır. Birey, ilişkisindeki olumsuzluklar karşısında kendi davranışlarını gözden geçirmeye odaklanır.  Yeterli olmadığı düşüncesine sahip olduğu için, birey sağlıklı ilişki kurmakta zorlanabilir. Terk edilme endişesi yaşayarak bunu ilişkisine yansıtabilir.

https://youtu.be/beXAQ454_c4

4- Korkulu/Kaçıngan Bağlanma:

Bu bağlanma stiliyle yetişmiş olan birey, ihtiyaçlarına istediği zamanda karşılık alamamış, dengesiz tutum ve davranışlara maruz kalarak bir ilgi alıp bir anda ilgi kesintisi yaşamıştır. Ebeveyni tarafından tutarlı davranışlar görmediği için, yardıma ihtiyacı olduğu anda yardım alıp alamayacağı konusunda güvene sahip değildir. Çocukluk döneminde ve yetişkinlik döneminde ilişki kurmak isterler ancak ne ile karşılaşacaklarını bilmedikleri için bağlanmaktan kaçınmaya çalışırlar.

Korkulu/kaçıngan bağlanma stillerine sahip olan bireylerin tepkileri karmaşıktır. Bir yandan yakınlaşmak isterken bir yandan da uzaklaşmak isterler. Çevresinde iletişimde bulunduğu insanlarla rahatlama duygusu ve korku duygusu arasında git-geller yaşarlar. Ebeveynine karşı korku duygusunu hissettiği için ondan kaçarken diğer yandan da rahatlamak için ebeveynine sığınmaya çalışırlar.

Yetişkinlik döneminde de korkulu/kaçıngan bağlanmayı sürdüren birey, hem kendisine hem de çevresindeki diğer insanlara karşı olumsuz duygular besler ve güven duygusunu hissetmezler. Sosyal ilişkilerinde yakın dostluk ve samimiyetten kaçınırlar. Arkadaş çevresinde güven duygusunu almak ve vermekte zorluk yaşarlar.

Romantik ilişkilerde ise, partnerine karşı yakın olmak isteyen birey aynı zamanda ilişki yaşamaktan kaçınır. İlgi gösterme -ilgisiz davranma, güven duyma- güvensizlik yaşama, samimi olma- uzak durma gibi çatışmalar yaşayarak bu durumu ilişkiye de yansıtırlar. Birey, dengesiz ve tutarsız davranışlar gösterir.

Bağlanma stillerinin temeli bebeklik dönemine dayanır. Psikoloji alanındaki uzmanlar, bağlanma stilinin değişip değişmeyeceği konusunda tartışmalar yaşarlar. Psikanalizciler, bağlanma stilinin bireyin yaşamının ilk yıllarına dayandığını ve sonradan değişmeyeceğini düşünürken, davranış bilimciler değişebileceğini düşünür. Ancak bağlanma stilinizin ne olduğunu fark ederek tepkilerinizi de kontrol altında tutmaya çalışarak farkındalık kazanabilirsiniz. Bu konuda bir psikoloji uzmanından yardım da alabilir ve ona danışabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Sınav Kaygısı Neden Olur?

YouTube kanalımız: https://www.youtube.com/c/begonyakadin

https://www.begonya.com/baglanma-stillerinin-iliskilere-etkisi/?feed_id=136735&_unique_id=64794010dd241

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Spor Psikolojisi Nedir? Spor Psikoloğu Olmak İçin Ne Yapılması Gerekir?

Öğrenme Hafıza ve Beyin İlişkisi

Bipolar Bozukluk Nedir? Semptomları Nelerdir?