guncelsaglikhaberleri

Kıskançlık duygusu, bir bireyin sevdiği bir insanı paylaşmak istememesinden dolayı kaynaklanan ya da başkasının sahip olduğu herhangi bir şeye sahip olmak istemesinden dolayı kaynaklanan bir çekememezlik duygusudur. Bireyin sahip olduğu kıskançlık bir insana, bir nesneye karşı yöneltilebilir. Bu durum kendini başkasına karşı özenme, çekememe, paylaşmak istememe olarak açığa çıkar. https://youtu.be/b16TiM9C7hk Kıskançlık Duygusunun Sebepleri Nelerdir? Kıskançlık duygusu bireyin kaybetme korkusu, sahip olmadığı bir şeyi kendinde isteme arzusu gibi durumlarla ortaya çıkar. Bu duygunun toplum içerisinde bazen sevgiden kaynaklı olduğu düşünülür. Kıskançlık, belirli bir dereceye kadar, normal bir duygu olarak kabul edilebilir. Bazen sevgiden kaynaklansa da, aşırı kaçtığı durumlarda özenme ve çekememe durumlarına dönüşebilir. Bu aşırılık durumu, bireyin kendisine ve çevresindeki diğer insanlara zarar verecek boyuta erişebilir. Çünkü bu duygunun bireyin ilişkilerine yansıması, oluş...

Hayatınızda Hiç Psikolojik  Şiddetle yani Psikolojik Zorba ile Tanıştınız mı? Burada bahsedilenleri okuyunca hayatınızdaki en az bir kişi aklınıza gelecektir. Bu kişi geçmişte hayatınızdan çıkmış veya hali hazırda hala size zorbalık yapıyor olabilir. Psikolojik Şiddet Psikolojik Şiddet / Psikolojik Zorba Nedir? Psikolojik açıdan size zorbalık yapan insanlar dediğimizde aslında aklımıza psikolojik açıdan sömürücü insanlar gelmeli. Bu sömürücüler etrafındaki insanlara özellikle aile bireylerine ya da partnerlerine karşı başarısız, aşağılık, yalnızlık duygularını hissettirirler. Bu duyguları karşı tarafa yansıtmalarının altındaki temel sebep aşağılık kompleksleridir. Kendi yetersizlik duygularını bastırabilmek için karşı tarafta gördüğü her türlü olumlu davranışı aşağı çekmeye çalışırlar. Bu kompleks onlara kötü davranmanın ya da üstünlük kurmanın kendilerinde bir hak oldukları hissi verir ve bu davranışlarından dolayı çoğu zaman pişmanlık yaşamazlar. Zaten etrafınd...

Cotard sendromu, bir diğer adıyla yürüyen ceset sendromu; bireyin var olmadığı, ölmüş olduğu ya da vücut parçalarının tam olmadığı gibi çarpık düşüncelere sahip olduğu nöropsikiyatrik bir bozukluktur. Depresyon veya psikotik bozukluklarla birlikte görülme olasılığı yüksektir. Yürüyen ceset (cotard) sendromu yaşayan bireyde, frontal lobun görevleri olan düşünme, problem çözme, duygu yönetimi ve kontrolü gibi durumların zayıfladığı görülmüştür. 1880 yılında ilk kez Jules Cotard adlı nörolog tarafından bilinen bir rahatsızlıktır. Bu sendroma sahip birey, vücudunun organlarının çürüdüğünü, vücudunda organ olmadığını ve ölmüş olduğunu belirtmiştir. Cotard Sendromu Semptomları Cotard Sendromu Semptomları Bu sendroma sahip olan bireylerde meydana gelen semptomlar şunlardır. Kişi akıl ve beyni olduğunu reddeder. Hamile ise hamileliğini reddeder. Vücudunun bazı bölümlerinin eksik olduğunu kabul eder. Yaşamadığını ve var olmadığını düşünür. Sosyal ortamlarda bulunmay...