Stockholm Sendromu Nedir? Tedavisi Nasıldır?
Stockholm sendromu, istismar ya da rehine kurbanının, kendisini kaçıran ya da istismar eden kişiye karşı hissettiği olumlu duygulardır. Bir diğer deyişle; rehinenin suçluya karşı oluşturduğu duygusal bir tepkidir. Stockholm sendromu psikolojik bir hastalık değil, kişinin istismarcısına karşı verdiği duygusal bir reaksiyondur. Rehine bazen, kendisini esir alan ya da taciz eden kişiye karşı olumlu sempati duyguları hissedebilir. Böylece kurban ve istismarcı arasında bir bağ oluşabilir. Bu durum, kurbanın esir alınma süresinin uzun olmasıyla alakalı olabilir. Birey yaşadığı Stockholm sendromundan dolayı, istismarcıya karşı empati ya da aşk duygusunu hissederek onu koruma hissiyatında bulunur. Bu sebeplerden ötürü rehine, kendisini kurtarmaya gelen yardım ekiplerine karşı da olumsuz duygular hissedebilir.
Bu terim, ilk defa Nils Bejerot adında İsveç’in Stockholm kentinde yaşayan kriminolog tarafından kullanılmıştır. Kullanım şekli ise, bir banka soygunu sırasında rehin tutulan insanların, soyguncuya karşı olan olumlu duygularıydı.
Her insanın Stockholm sendromuna sahip olmayacağı gibi, bu sendromu yaşayan insanların da bu durumu savunma mekanizması olarak kullandıkları söylenebilir. Birey olumlu duygularını, yaşadığı kötü olayla başa çıkabilmek için geliştirebilir. İstismarcının, rehin aldığı bireye karşı nezaketli ve kibar davranması, bireyin istismarcıya karşı olumlu anlamda sempati geliştirmesini etkiler. Rehinenin bu tutumu da savunma mekanizması olarak kullandığı bir durumdur.
Rehine olan bireyin istismarcı ile aynı ortamda olumsuz koşullarda bulunmak, bireyin yemek yeme, su içme gibi temel ihtiyaçların karşılanması için istismarcıya bağlı kalma, istismarcının, rehin aldığı kişiye sahte tehditlerde bulunması Stockholm sendromunu yaşama durumunun artmasına etki eder.
Stockholm Sendromunun Yaşanmasına Etki Eden Olaylar
Çocuk istismarı Stockholm sendromunun yaşanmasında etkili olan bir olaydır. Çocuk için istismar edilmek kafasını karıştırabilir. Çünkü, istismarcı çocuğa karşı hem zarar verici olaylarda bulunup tehdit ederken aynı zamanda çocuğa karşı sevgi ve nezaket gösterir. Böylece çocukta oluşan kafa karışıklığı, istismarcısını korumasına teşvik edebilir.
Spor dallarıyla ilgili olan bireyler, eğitim koçlarının kendisine karşı olan istismarını rasyonalize edip mantıklaştırarak Stockholm sendromunu yaşayabilirler.
Aile içi istismarlarında yaşanan taciz durumu yine bir kafa karışıklığına yol açtığı için, kurbanın istismarcısını koruyarak Stockholm sendromunu yaşamasına neden olabilir.
Stockholm Sendromunun Bireyin Sağlığına Etkileri
Stockholm sendromunu yaşayan birey, istismarcısına karşı olan hisleri için utanç duygusuna sahip olabilir. Kendini suçlu hissedebilir ve başkalarına karşı olan güven duygusunu kaybedebilir. Yaşadıklarını inkar edebilir, çevresinden ve arkalarından sosyal olarak geri çekilebilir, umutsuzluk, depresyon ve endişe gibi duygular içerisinde bulunabilir. Tüm bunların yanında birey, travma sonrası stres bozukluğu belirtileri de gösterebilir. Yaşanan olayları hatırlama gibi flashbackler yaşayabilir, uyku düzensizliği yaşayabilir ve kabuslar görebilir.
Stockholm sendromunu yaşayan birey, günlük hayattaki işleyiş ve günlük hayattaki uyum konusunda zorlanabilir.
Stockholm Sendromu Tedavisi Nasıldır?
Stockholm sendromu yaşayan birey, psikoterapi ve ilaç tedavisi alabilir. Psikoterapi, bireyin yaşadığı semptomların, travma sonrası stres bozukluğu belirtilerinin, anksiyete, depresyonun etkilerinde ve iyileşme sürecinde etkili olur.
İlginizi çekebilir: 4 Yaş Sendromu Nedir?
YouTube kanalımız: https://www.youtube.com/c/begonyakadin
https://www.begonya.com/stockholm-sendromu/?feed_id=116104&_unique_id=63e0ef4adbc97
Yorumlar
Yorum Gönder